Haberler

Dünya yüzeyinin yüzde 71’ini kaplayan den­izler ve okyanuslar, insanlara besin ve enerji sağladığı kadar, milyonlarca hayvan ve bitkiye de yaşam al­anı oluyor. Çok sayıda insanın geçimini sağladığı denizler ve okyanuslar, günümüzde ise hem küresel ısınmanın neden olduğu iklim değişikliği hem de artan nüfusun yol açtığı kirlilikle mücadele ediyor.

Ordu’da doğan ve gözlerini sonsuz maviliğe açarak den­iz kültürüyle büyüyen Yat ve Tekne Endüstrisi Derneği (YATED) Yönetim Kuru­lu Başkanı Murat Bekiroğ­lu, “Özellikle son 15 yıldır zamanımı denizlerde geçiri­yorum. Hem denizci, hem tekneci hem de deniz turiz­minde bir yatırımcıyım. Şir­ketimizde alt kuruluşumuz olan ‘SaySail’ markamız ile 20’den fazla tekneyle deniz turizmi yapıyoruz. 6 sene önce başladık bu işe. Haftalık ‘bare­boat charter’ denilen char­ter yapıyoruz ve müşteri pro­filimizin yüzde 85’i yabancı. Yabancı turistler geliyor, cumartesi gününden tekne ki­ralıyorlar ve bizim koylarımız­da tatil yapıyorlar. Aldığımız geri dönüşler ve kendi gözlem­lerimiz gösteriyor ki maalesef denizler giderek kirleniyor” dedi.

“Dirsekbükü Koyu, marina gibi oldu”

Pandemi süreciyle beraber deniz turizmine yoğun bir il­gi olduğunu belirten YATED Başkanı Bekiroğlu, “Dirsek­bükü Koyu’nda, eskiden yoğun sezonda 15-20 tekne olurken, şu an orası marina gibi oldu. Çünkü insanlar yerini bırak­mak istemiyorlar ve haftalar­ca çıkmıyorlar oradan. Durum böyle olunca da deniz giderek kirleniyor. ‘Bu durumda biz ne yapmalıyız?’ diye düşündük. Çünkü, ekmeğimizi denizden çıkartıyoruz. Bu denizler kirle­nirse, hem ülkemizin masmavi denizlerini hem de ekmeğimizi kaybedeceğiz. Çocuklarımızın işi buradan olacak. Yeni nesile temiz bir deniz bırakmamız lazım. Bizim boynumuzun borcu bu” diye konuştu.

Bundan sonra her yıla 1 tekne

YATED olarak bu sorunla mücadele edebilmek için atık toplama teknesi projesi üze­rine çalıştıklarını belirten Bekiroğlu, “Çalışmalarımız ve sponsorlarımızın destekleri sonucunda ilk atık toplama teknemizin üretimi tamam­landı. YATED-1 adlı teknemi­zle 27 Haziran’da Hisarönü Körfezi’nde göreve başlıyoruz. Bu teknenin bize maliyeti 300 bin euro oldu. Hedefimiz her yıl bir tekne ile artırarak devam etmek” dedi.

Tek seferde 20 bin litre atık alabilecek

Teknede solar panel old­uğu bilgisini veren Bekiroğ­lu, “Teknemiz güneş panelleri ile kendi enerjisi­ni üretecek. Bir seferde alabi­leceği atık kapasitesi de 20 bin litre olacak. Günde 2-3 defa doldurup bunu 40 veya 60 bin litreye de çıkartabiliriz. Şu an için çalışan fiber tekne kate­gorisinde en büyük kapasit­eye sahibiz. Çalışma sistemi ise önceden yapılan bilg­ilendirmeler dahilinde, ran­devulu olacak. Teknenin han­gi gün nerede olacağı da sosyal medya hesapları üzerinden ve telsizle ayrıca duyurulacak” bilgisini verdi.

Hedef kâr değil, teşvik

Atık toplama teknesinin ödeme sisteminin YATED tarafından kurgulandığını belirten Bekiroğlu “Online ödeme sistemleri olan, kredi kartıyla ödenebilen çok şef­faf bir ödeme sistemi kurgu­luyoruz. Bir tona kadar 1000 – bin 500 lira ücreti. Bura­da hedefimiz kâr yapmak değil, insanların atık verme­sini teşvik etmek. Bizim am­atör yatçımızı üzmeyecek bir rakamın olması gerekiyordu. O da öyle olacak” dedi.

“Bağlama sorunu deniz turizmini tehdit ediyor”

Çevre kirliliğinden sonra deniz turizmi için en büyük tehdidin tekne bağlama sorunu olduğuna dikkat çeken YATED Başkanı Murat Bekiroğlu, “Şu an 15 metrenin altında tekne satışı durmuş durumda. İnsanlar bağlama fiyatlarını duyunca bir duraksıyorlar. Tekneyi satın almak için ayırdığı bütçenin dışında, yıllık tekne maliyetinin yüzde 15- 20’si bir bütçe ortaya çıkıyor. Birçok insan bu maliyetler nedeniyle tekne almaktan vazgeçti ya da Yunanistan’a gidip, tekne kiralamanın yollarının arayışına girdiler” diye konuştu.

“Marinasızlık çevreyi kirletiyor”

Türkiye’nin daha fazla marinaya ihtiyacı olduğunu söyleyen ve marinaların deniz ekosistemini canlandırdığına vurgu yapan YATED Başkanı Murat Bekiroğlu, “3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkeyiz’ diyoruz ama hepi topu 20 küsür tane marinamız var. Bizim istediğimiz ultra lüks markalar olan marinalar değil. Biz, normal amatör yatçının güvenliğinin sağlanabildiği, diğer yan hizmetlerin verilebildiği, modern ve uygun bütçeli ve tabii çevreci marinalar istiyoruz. En azından yap-işlet-devlet modeliyle yatırımcının önü açılabilir. Güneş sistemiyle enerji tüketimini destekleyecek, topladığı atıkları bertaraf edip doğaya saygılı bir atık yönetim sistemi kullanacak marinalar yapılmasına katkıda bulunmak istiyoruz. Şu an marina değil, marinasızlık denizi kirletiyor ama insanlar bunun farkında değil” dedi.

Comments are closed.